BELKİ ÇOK DA ŞEY YAPMAMAK LAZIM

Belki çok da şey yapmamak lazım. Vuralım hayatın gelişine…

Günün yorgunluğu üzerinize çöker. Evinize gidip dinlenebilme ihtimali ile yollara düşersiniz. Ardından kafayı boşaltmalı diye düşünür ve açarsınız arabanızın radyosunu. Açtığınız radyo kanalında çalan şarkının önce müziği sonra sözleri, ilginizi çeker. Hatta içinize işler. Siz de yüksek sesle söylemek istersiniz. Çok da şey yapmamak lazım, vuralım hayatın gelişine. Belki biraz da dans etmek lazım, yakalım kafaları bir an önce…

Çok da Şey Yapmamak Lazım

Gerçekten dersiniz gerçekten belki çok da şey yapmamak lazım. Ne yapmamak lazım? Örneğin çok düşünmemek lazım. Elimizde mi peki? Değil elbet ama çok düşünüyorsunuz da ne oluyor? Her şey olacağına varıyor. Çok düşünseniz de düşünmeseniz de. Yaşadığınız bir durum veya olayı olduğu yerde bırakın. Çünkü o yaşadığınızı sürekli yanınızda taşımak, sağlığınıza zarar vermekten bir işe yaramıyor. Çektiğinizi de sadece kendiniz biliyorsunuz.

Peki Çok da Ne Yapmak Lazım?

Tamam belki çok da şey yapmamak lazım. Öyleyse ne yapmak lazım…

Yürüyün örneğin. Ya da spor yapın. Kesin çözümler olmasa da sizi düşüncelerinizden uzaklaştırır.

Peki başka? Fazla düşündüğünüzde bir durup kendinizi izleyin. Ne kadar çok zamanınız ve enerjiniz boşa gitmiş değil mi? Değer miydi? Aslında bir durumu veya konuyu bir ya da birkaç kez düşünmek elbette normal. Sorun, aynı şeyleri tekrar tekrar düşünmek de. Bunun hiçbir yararı yoktur ne yazık ki…

Ya da meditasyon yapın. Meditasyon yapmak, sizi girdiğiniz düşünce döngülerinden kurtarmak için etkili bir yöntemdir. Başka? Mesela, neyin yanlış gidebileceğine değil, neyin doğru gidebileceğine odaklanın.

Belki de dikkatinizi dağıtabilecek, yapmaktan keyif aldığınız uğraşlara odaklanmak da iyi gelebilir. Örneğin, dans edin, resim yapın, bir müzik aleti çalın, örgü örün…

Bir durun… Pireyi deve yapmadan önce kendinize beş yıl sonra bunun ne kadar önemli olabileceğini sorun. Frene basmak için uygun bir yol gibi. Hiçbir şey mükemmel değildir, unutmayın. Aynı zamanda başarısız olmaktan da korkmayın. Çünkü, her yeni başlangıç, yeni bir umuttur.

Bunu bir yerde okumuştum; düşünmek veya endişelenmek için kendinize beş dakika gibi bir zaman verebilirsiniz. Zaman dolduğunda yine on dakika kadar bu düşünceleri bir kağıda yazarak içinizi döküp sonra da kağıdı yırtıp atabilirsiniz. Çözüm bulamazsanız, bunu da deneyebilirsiniz.

Ve minnettar olmak… Şükredeceğimiz o kadar çok şey var ki. Eğer şükürlerinizi aklınıza getirebilirsiniz düşünceler batağına girmekten de kurtulursunuz.

Aşırı düşünmek hepimizin başına gelen, zaman zaman yaşadığımız bir durumdur. Öncelikle paniğe gerek yok. Önemli olan bununla başa çıkabilecek bir sisteminiz olmasıdır. Bu sistem ile enerjinizi aşağı çekecek, olumsuz, gergin, endişeli düşüncelerden sıyrılabilecek ve sonunda da onları yararlı, üretken ve etkili düşüncelere dönüştürebileceksiniz.

Yani, belki de çok şey yapmamak lazım…

0 Paylaşımlar

Bir yorum ekleyin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir