İçimden hiçbir şey gelmiyor. Kolaysa sen devam et. Geçecekti biliyordum. Her şey güzel olacaktı. Aslında umutsuz bir umuttu.
Tüm gün evin içinde boş boş dolandım. İnternet, televizyon ya da kitap. Ne seyretmek ne de okumak istemiyorum.
Bari biraz uzanayım dedim. Hatta en iyisi uykuya dalmak diye düşündüm. Gözlerimi kapattım ve sonra sessiz düşüncelerimi dinledim.
Daha sonra etraftaki sesleri duymaya başladım. Önce çocukların sesleri geldi. Bahçede koşarak sevinçle oynuyorlardı. Dileğim, gelecekleri hep aydınlık ve güzel olur. Sonra kuş cıvıltılarını duydum. Hepsi ayrı bir notadan şarkılarını söylüyorlardı. O an, kuş olmak istedim. Kanatlarımı iyice açıp gökyüzünde özgürce uçmak. Tüm havayı bedenimde hissederek özgürlüğün tadını çıkarmak. Sonra bazı kulaklara fısıldamak isterdim. Cik cik. Artık umurumda değilsiniz…
En sonunda yer yüzüne inmek ve mis gibi yemyeşil bir ağacın güzel bir dalına konmak. Ardından şarkımı en yüksek sesimle söylemek isterdim.
Hiçbir zaman anlamadınız, anlamıyorsunuz ve anlamayacaksınız. Kendinizi bir şey olduğunuzu ve bir de çok şey başardığınızı sanıyorsunuz. Ama aslında hiçbir şey değilsiniz ve hiçbir şey de başaramadınız. O sığ dünyanızda azıcık zekanızla ancak bu kadar tatmin olabilirsiniz.
O kocaman geniş yüreğimde artık siz yoksunuz. Üzgünüm bu kadar çaba ve iyi niyet hiçbir işe yaramadı.
Ben ise, kendi şarkımı sevdiklerimle söyleyerek, hayat dansımı etmeye devam edeceğim.