KENDİN OLMAK

Kendin olmak başlıklı bu yazımı, sizlere bir Pazar sabahı yazıyorum. Nasıl yazmayayım? Tatlı bir bahar gelmiş mahalleme, cıvıl cıvıl kuş sesleri, bahçede oynayan çocukların sesleri, bitkileriyle uğraşan komşularımın sohbetleri… Umut verici, aydınlık, güzel bir Pazar gününden dökülüyor satırlarım. Uzun süredir sadece bir, biz mi evdeyiz soruları aklıma hep gelse de inadına bugün umutluyum. İyi olacak, bitecek pandemi, bugünler geçecek, görünen köye inat bu sözleri haykırmak istiyorum.

Hayatta birçok şeyle baş ediyoruz. Endişe edeni de umursamayanı da, telaş edeni de rahat davrananı da… Ne kadar farklı insan davranışları ve karakterleri var değil mi? Peki sizin de hissettiğiniz olur mu? Neyi mi? Şöyle açıklayayım; tanıdığınız veya yeni tanıştığınız bir kişi ile sohbet ederken bazen karşınızdaki kişi ile hiçbir şekilde aynı dili konuşmuyorsunuzdur. Sanki başka başka diyarlardan gelmişsiniz. Aslında aynı dili konuşuyorsunuz ama aslında konuşmuyorsunuz. Sanırım bu durum, hayata tamamen nasıl baktığınız ile ilgili.

Kendin ol…

Kendin olmak, sen sen ol…

Bu dünyada en güzel, en barışık, en doğal şeylerden biriymiş kendin olmak. Evet, çok özel ve bir o kadar da mutlu edici… Kapattığın her konu, durum senden bir şeyler götürüyormuş. Ya da tek istediğin anlaşıldığını duymakken aslında hiç anlaşılmadığınmış üzücü olan.

Bak şöyle uzaktan, en keyifli anlar kendin olduğun anlarmış. Seni sen olduğun için sevenlerle ve yanında duranlarla imiş mutluluk. Bütün olumsuz enerjilerini, dramalarını senin içine akıtmaya başladıklarında, senin empatlığınla bazı şeyler çıkmaya başlamış raydan ve içindeki olumlu düşünceler de… Zihnin olumsuz etkilenmiş, sorun çıkmasın diye idare etmişsin, gözlerin dolmuş. Umursamadığın şeyleri umursatmışlar sana. Yorulmuşsun. Özgür ruhlu biri olarak ne kadar zorlamışlar seni. Herkesin yoğurt yiyişi farklı bir bırakın beni demen gerekmiş. Yaralanmışsın ama sana kendileri yaralı gibi davranmışlar. Sen destek almak zorunda kalmışsın ama onlar yerinden bile kıpırdamamış. Hatta sen yolunda daha ileri gitmek için uğraşırken onların hala aynı cümleleri kurduğunu görmüşsün. İçinden geldiği gibi davranmanın, kendin olmanın önemini hatırlamışsın.

Peki öyleyse, o anda soğuk mu davranmak istiyorsun davran, karamsarlığa mı düştün korkma geçer, kendi yolunda giderken başkaları rahatsız oluyorsa bundan suçluluk duyma, sana kendini değersiz hissettirmeye çalışanlara sert çıktığın için suçluluk duyma, bazen üretemeyebilirsin dinlen, rahatla, başkalarının yüklerini yüklenmeyi reddettiğinde rahatsız olma, yardımseversin ama çöp kutusu değilsin.

Bugüne doğrularınla, yanlışlarınla geldin. Öğrendin, bakış açın genişledi, değişti. Sen olduğun gibi biriydin hep. Hep de öyle kal. Seni aşağı çekmelerine izin verme. İçi dışı bir olmayan kişileri içinde ne varsa onlarla baş başa bırak.

Dans et gönlünce…

Sevdiğin bir şarkıyı aç, söyle ve dans et. İşte sen… Ve hep böyle kal…

Hep böyle kal… Bu güzel şarkı da canım eşime…
0 Paylaşımlar

Bir yorum ekleyin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 yorum “KENDİN OLMAK”