BİR ŞEY YAPMAK İSTEMEMEK

Bir şey yapmak istememek... Bu isteksizlik hali, hemen hemen herkesin başına gelmiştir. İşte ben de bu aralar benzer bir durum içindeyim. Kendimi bir bırakırsam bütün gün öyle boş boş oturacakmış gibi hissediyorum. Öylece bakıp dalmak… Gündemle ilgili hiçbir haber almayayım mesela…

Bunları düşünürken ve hissederken farkında olmanın bilinciyle, neden diyorum kendi kendime. Neden bir şey yapmak istemiyorsun?

Neden Bir Şey Yapmak İstememek

Bu sorunun arkasından yanıt olarak aklıma ilk gelen belirsizlikler oluyor. Yaşanan duruma çare olmak için tek başıma yapacak bir şeyimin olmaması ( pandemi ve yönetim). Yaşanan endişeler, korkular… Benimki yorgunluk değil aslında, tam anlamıyla bıkkınlık. Ülkemde yıllardır konuşulup çözülmeyen konular, üstüne bir yılı aşkın süren salgın ve salgının getirdikleri…  Kısır bir döngü bu.

Bir şeylere umutlanıyorsunuz, sonra akışta bir haber okuyorsunuz ve yine içinizden koca bir off çekmek geliyor. İşte böyle bir şey. Haber izlemeyeyim diyorum bu sefer sosyal ağlarda… Hepsinden uzak dursam.

Yine de Kendini Bırakma…

Daha sonra içimden bir şey yapmak isteği gelmemesinin farkındalığı ile kendi kendime moral vermeye çalışıyorum. Hem sorumluluklarımı yerine getirmek hem de canlanmak için kendime bir anlam yaratmaya çalışıyorum. Bazen yazı yazmak, bazen yürümek, belki resim yapmak ya da çiçeklerle ilgilenmek, hatta spor yapmak, kitap okumak ve aile içi etkinlikler… Evde olmak ve evde oyalanmak konusu ile ilgili bir sıkıntım yok aslında, evi severim. Ama salgın öncesi yapıp da şimdi yapamayıp özlediğim şeyler var. Örneğin halk oyunları, nasıl özledim dans etmeyi… Bunun yanında, artık ülkemle ilgili duymak istediğim güzel şeyler de var. Gerçekten yeter, çünkü…

Salgın, dünyanın düzenini değiştiren salgın… Endişelerimiz, belirsizliklerimiz, kayıplarımız, ağrılarımız, acılarımız, “Elbette sağlık önemli, hadi dayan..” dediğimiz anlarımız. Sonra kendimizin ve sevdiklerimizin fiziksel sağlığına şükredip zihinsel sağlığımızı korumaya çalıştığımız zamanlarımız. En sonunda, işte bu gel gitlerle ve ikilemlerle bugünümüze geldik.

1 Haziran sonrası oluşan gelişmelerle aşıların zamanında elde edilmesini daha sonra aşıların planlı ve hızlı bir şekilde uygulanmasını umut ediyorum. Bir de ülkemin gündemi ile ilgili mantıklı ve bilgili haberler, girişimler, söylemler duymak istiyorum.

Ve Ata’mdan…

Bizim yüzümüz, her zaman temiz ve lekesiz idi ve daima temiz ve lekesiz kalacaktır. Yüzü çirkin, vicdanı çirkinliklerle dolu olanlar, bizim vatanseverce, vicdanlıca ve namusluca hareketlerimizi, küçük ve çirkin tutkuları yüzünden çirkin göstermeye kalkışanlardır.    
1927 (Nutuk II, s. 882)

Hakikaten memlekete hizmet etmek istiyenlerin kalbi açık olmalıdır; açık söylemelidirler. Millet ile, milleti sevk ve idare edenler çok açık görüşmelidirler. Olan şeyler ve yapılacak şeyler olduğu gibi ifade olunmalıdır. Yoksa, safsatalar ile milleti aldatmak, onu birbirine düşürmek demektir. Kuralımız, daima millete karşı hakikatleri ifade olmalıdır. Milleti aydınlatma, bu demektir. Millete hakikati izan edenler, kendilerinin de aldanmadığına emin olmalıdır. Arkadaşlar, benim bütün hayatımda takip ettiğim meslek budur! 1923 (Gazi ve İnkılâp, Mahmut Soydan, Milliyet gazetesi, 8. 12. 1929)

Mustafa Kemal Atatürk

Peki bu süreç içinde yapamadığınız, özlediğiniz neler var? Sizce normalleşebilecek miyiz? Yanıtlarınızı hem sayfamın yorum bölümüne (sayfanın altında) hem de instagramda bu yazımı paylaştığım gönderimin yorum bölümüne yazarsanız sevinirim.

Sevgiyle kalın…