Neler için kendimizi üzüyoruz? Nedir bu telaşımız? Aklımızdan geçenleri boş verebiliyor muyuz? Halbuki bir anda neler değişebiliyor? Bir gece; ne düşünceler, planlar, ümitlerle yatıyorlar. Sabah kalkamıyorlar. Açıkçası depremi yaşayan bunca insanı gördükten, duyduktan ve bir de yapayalnız olduğumuzu iyice anladıktan sonra aslında hiçbir şey için değmediğini fark ediyoruz. Ama ne kadar süreliğine fark ediyoruz? Bize dokunan, etkileyen şeyler, ümitlerimiz, isteklerimiz, yaşam koşuşturması hep bizimle… Yani sonuçta insanız işte…
Depremi ve sonrasını televizyondan ve sosyal medyadan izlediklerimle biliyorum. Daha sonra deprem bölgesinden şehrime gelen, olayı yaşayan birkaç kişi ile konuşma fırsatım oldu. Diyeceğim şu ki, biz gerçekten hiçbir şey bilmiyoruz. Olay göründüğünden çok daha büyük, yıkıcı, yıpratıcı ve üzücü… Hepimize geçmiş olsun, kayıplarımız için başımız sağ olsun. İnsan olan, empati kurabilen herkesin etkilendiği, ülkece ciddi bir travma içinde bulunduğumuz günlerdeyiz. Sonuçta insanız, hislerimizle, düşüncelerimizle…
İşini İyi Yapacaksın
Acılarımızı paylaşıyoruz, herkes var gücüyle elinden geleni fazlasıyla yapıyor. Ama yaşananları izledikçe, bölgeden bilgiler geldikçe 1999 depreminden sonra geçen yaklaşık çeyrek yüzyılda bir arpa bile yol almadığımızı hatta geriye gittiğimiz durumlar olduğunu görmek çok üzücü… Cumhuriyetin ilanından sonra geçen on yılda neler yapıldığını bilmek hele de o imkansızlıklar içinde… Demek ki yapılabilirdi. Aslında her şeyin bir özü var: İŞİNİ İYİ YAPACAKSIN!
Atatürk’ümüzün de dediği gibi; “Vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır.” Hatta insanın özü ile ilgili daha da derine inersek, ahlak derim, vicdan derim. Sen bir inşaatı yaparken olması gerekeni bildiğin halde eksik ve yanlış yaparsan sonu bu dayanılmaz acılar olur. En tepedeki kişiden, bu yapılara onay verenin de tutun da an altta çalışan işçisine kadar herkesin ahlaklı ve vicdanlı olması, işini en iyi şekilde yapması ana çözümdür. İşçiliğinde en ufak bir ayrıntıyı bile kaçırmaman, vicdanın, o iş tamamlandığında rahat olması, işte bu kadar kolay…
Bir şey değişir mi? Bilmiyorum. Değişmesi umudum. Boş konuşmalar yapmanın zamanı değil, doğru olmanın zamanıdır. Vicdanlı, empati kurabilen, doğruluktan ve dürüstlükten ayrılmayan insanların zamanıdır. Para hırsının, çıkarın peşini bırakılması gerek. Çünkü böyle insanlar bilsinler ki o çatı bir gün onların da başına yıkılır…
Sonuçta insanız işte…
Hakkında yorum “SONUÇTA İNSANIZ”
Canım çok doğru… Umarım tüm bu acılardan sonra vatanını seven, işini layıkıyla yapanların sayısı artar.Yoksa acılar peşimizi hiç bırakmayacak.Gelecek günlerin bizi nerelere götüreceği şu anki tutumumuza bağlı.Umarım yaşanan bu acının tekrarı olmayacak günlere doğru ilerleriz. Yüreğine sağlık 🙏