Lina, otobüs yolculuklarını, en çok üniversite yıllarındayken yaptı. O dönemde yaptığı otobüs yolculuklarını çok severdi. Çünkü, Lina için her bir yolculuk ayrı maceraydı. Okulu, İzmir’deydi. Ailesi ise Ankara’da yaşıyordu. İzmir – Ankara yolunu o kadar çok gidip geldi ki her yeri ezbere biliyordu. Eğer bahar aylarında gidiyorsa bölgeler arası mevsim geçişinin nerede olacağını, kış aylarında ise karın nerede yağmaya başlayacağını da…
Onun için otobüs yolculukları, penceresinden hayata bakmak için süper zamanlardı. Otobüs her bir kilometre yol aldığında, gelecek için, sınavlarına çalışma planlarını ya da tatil geliyorsa tatilde yapacaklarını; geçmiş için ise yaptıklarını ve yaşadıklarını düşünme anlarıydı. Kendisiyle baş başa idi. Ama Lina, en çok geleceği düşünürdü.
Lina, otobüs yolculuklarında birçok kişi ile tanıştı. Lina, konuşkan bir insandı. Kimseye, otobüs yolculuklarında, çoğunlukla yanındaki yolcuları dinlediğine inandıramamıştı.
Otobüs Yolculukları ve Karşılaştığı İnsanlar
İlkokul Arkadaşı
Lina, Ankara’dan İzmir’e döneceği otobüs yolculuklarından birinde ilkokul arkadaşı ile karşılaştı. Tesadüf, otobüste arkalı önlü oturdular. Arkadaşı neşeli ve komik bir insandı. Tüm yolculuk boyunca her şeye güldüler. Tam da o yaşlardaydılar. Gülmek için çok bahanelerin aranmadığı. Aslında nasıl gülmesinler? Akşam vakti yolculukları devam ederken otobüs yavaşça sağa yanaştı. Her yer çok karanlıktı. Tam önlerinde özel bir araç duruyordu. Ve aracın içindeki yolcularından biri ihtiyacını gidermek için yolun iç tarafında kenardaydı. Bir anda otobüsün farları her yeri aydınlatınca, araba da içindeki ve dışındaki insanlar da gün yüzü gibi ortaya çıktılar. Ve bir an sessizlikten sonra tüm otobüs kahkaha attı. Eh, gülmek için neden çok.
Ağlayan Teyze
Lina’nın otobüs yolculukları her zaman böyle geçmedi tabi. Tatil dönüşü, yolların kalabalık olduğu otobüs yolculuklarından birinde yanında orta yaşlı bir teyze oturuyordu. Selam verip yerine yerleşen Lina, teyzenin ağladığını gördü. Konuşmak için bir iki atıldı ama teyzenin konuşmak gibi bir isteği yoktu. Lina da etrafı seyretti. Lina’nın gözleri yolun akışına takıldı. Yanındaki teyzenin nesi vardı? Düşüncelerini dağıtmak istedi. Bunun için yol kenarındaki kilometre tabelalarını takip etmeye başladı. Her yolculukta yaptığı bir şeydi. Hele de ön koltuklarda oturuyorsa. Otobüsün hız göstergesine bakar, tabelada yazan kilometreyi de alıp varacakları yaklaşık süreyi hesaplardı. Hoşuna giderdi. Yanındaki teyze hala ağlıyordu.
Bir Mola Lütfen
Mola vakti gelmişti. Lina, dışarısı çok kalabalık olduğu için otobüsten inip inmemekte tereddüt etti. En sonunda çay içmeye karar verdi. Çayını aldı, otobüsünün önündeki masada boş bir sandalye görüp diğer oturanlardan izin alıp oturdu. O kadar kalabalıktı ki boş masa bulmak olanaksızdı. Şöyle etrafına bakındı. Otobüsleri yıkanıyordu. Lina, otobüsü yıkayan muavinleri izlemeye başladı. O anlarda, masada oturan diğer kişilerin kalktığını fark etmedi bile. Boşalan sandalyelerden birine oturmak için izin isteyen beyefendinin sesiyle irkildi. Buyrun, dedi. Beyefendi, oturur oturmaz birkaç saniye içinde adını, işini, memleketini bir çırpıda anlattı. Lina, işte konuşmak için hevesli bir kişi, diye düşündü. Tabi aynı soruları Lina’ya da sordu. Lina da sorularını kibarca cevapladı. Lina, usulca saatine baktı. Otobüsün kalkma zamanı yaklaşıyordu. Anons da yapılmaya başladı. Lina, içinden, şu mola yerlerinde anons yapanları anlayabilen var mıdır diye geçirdi. Beyefendiyle vedalaştıktan sonra, otobüsüne binip yerine geçti. Teyze, hala ağlıyordu.
İki Katlı ile Otobüs Yolculukları
Lina’nın başka bir yolculuğu iki katlı otobüs ile oldu. İki katlı otobüsleri severdi. Ama üst katını değil, alt kat olacak ve en ön koltuklarda oturacaktı. Bu yolculuğunda da yaşlı bir teyzeye denk geldi. Anlatacak çok şeyleri olan bir teyzeye. Yolculuğun yarısını onu dinlemekle geçirdi. Yaşlı teyzemiz; çocuklarını, torunlarını, yazlığını aklına gelenleri anlattı. Yan koltuğunda bir kurtarıcı oturuyordu. O da üniversite öğrencisiydi. Lina, molada, bir şeyler almak için sıraya girdiğinde selamlaştılar. Tekrar otobüse bindiğinde sohbet etmeye başladılar. Lina’nın yolunun yarısından sonrası yaşına uygun, keyifli bir sohbet ile geçti.
Bitmeyecek Sandığı Otobüs Yolculuğu
Lina’nın diğer bir otobüs yolculuğu biraz daha maceralıydı. Lina için bembeyaz ve güzel bir yolculuk olmuştu ama ailesi çok endişelenmişti. Kışın tam ortasında tatil için Ankara’ya gidiyordu ve gece yolculuğu yapacaktı. Zor yer bulmuştu. Hava çok soğuktu. Otobüse bindiğinde herkes İzmir’den çıkar çıkmaz her yerin kar içinde olduğunu konuşuyordu. Sınavlar yeni bitmişti. Lina epey yorgundu. Otobüs yola çıkar çıkmaz Lina uykuya dalmıştı. Gözünü açtığında her yer aydınlanmıştı ve her yer bembeyazdı. Manzara çok güzeldi. Dışarısı ne kadar soğuksa da otobüsün içi o kadar sıcaktı. Lina, Ankara’ya yaklaştıklarını sandı. Bir de ne duysun daha Kula’dalarmış. Yolları açma çalışmaları yüzünden otobüsleri Kula’da bekletmişler. Tabi o zamanlar cep telefonu falan yok. Ailesinin merak edeceğini düşündü. Ama ailesi çoktan firmayı arayıp gerekli bilgileri almış, rahatlamıştı. Bu otobüs yolculuğu tam on altı saat sürmüştü. Yani normalin iki katı süre. Bembeyaz bir yolculuk oldu onun için. Ne kadar keyfine varmak istese de sıkılmıştı bu kez. Eve vardığında bitmeyecek gibi gelen yolculuğunun sona ermesinden mutlu, ailesine sarıldı.
Ve benzer birçok otobüs yolculukları oldu Lina’nın. Aslında hayat da uzun bir yolculuk değil mi? Yanınızda kalanlar, gidenler, yeni gelenler… Bazen üzücü, bazen neşeli, bazen sakin, bazen hareketli… En güzeli bizim olan değerlerin farkına vararak yolculuğumuza değer katabilmek. Bu değerleri anlamayan, bizi üzen duraklardan da uzak durarak kendimizi gerçekleştirmek. Yolculuğumuzda seçtiğimiz yollar, kendi tercihimizdir. Nasıl yaşadığımız ise, ne istediğimizin yansıması…
Hakkında yorum “OTOBÜS YOLCULUKLARI”
Günaydın hocam yazı dizini çok beğendim. Devamını beklerim. Başarılar dilerim. Herşey gönlünce olsun. İyi günler dilerim ?❤️