Haziran’ın son günüydü. İnsanoğlu, aşağıda tüm sahili ve yeşillik alanları doldurmuştu. Çok kalabalıktı. Şikayet etmeyeyim diye düşündü. Çünkü ne kadar çok insan o kadar çok yiyecek demekti. Yavrularının karnını rahatça doyurabilirim diye düşündü, anne kuş. Kuşlar, mutluydu.
Ağaçtan ağaca yavaşça süzülüyordu. Yiyecek bulabileceği birilerini arıyordu. Aynı zamanda yavrularını korumak için dikkatli ve tedbirli davranması gerekiyordu. Birden mantar gibi bir şeyin altında ağzında çıtlayarak ses çıkarıp bir şeyler yiyen bir insanoğlu gördü. Usulca çimlere kondu. Küçük yavrusu hemen arkasından geldi. Bir an telaşlandı ve onu uyardı arkamda dur, sakın yaklaşma diye.
İnsanoğlu ve Kuşlar
İnsanoğlu, yediklerini yemyeşil çimlere fırlatmaya başladı. Anne kuş, beni fark etmiş olmalı dedi kendi kendine.
Yediği her ne ise önce kontrol etmeliydi. Hemen yerdeki yiyeceklerden birini usulca ağzına attı. Hmm, çok lezzetliymiş. Hemen güzel sesiyle yavrularını çağırdı. Küçük olan hemen arkasındaydı. Büyük olan da hemen geldi. İkisine de yedirmeye başladı. Yiyeceği önce küçük parçalara ayırıyor, sonra yavrularına veriyordu. Yavrular, anne kuş vermeden yerden yiyecek almıyorlardı. İki yavru da mutlu olmalıydı. Çünkü, kanatlarını hafifçe çırparak keyifle çimlerde dolanıyorlardı. Sonra bir kuş daha geldi. Sanırım baba kuş olmalıydı. Eşine destek olarak onlara eşlik etti. Aralarındaki bağ çok özeldi.
Anne kuş, evet o da bir anneydi. O da yavruları için endişeli idi. O da yavrularının karnı tok ve mutlu olduklarında huzurlu oluyordu.
Özgür Ruhlu Kuşlar
Kuşlar, neşe içinde şarkılar söyleyerek bir o daldan bir o dala uçuyorlardı. Oyunlar oynayarak yavrularına eğitim veren, hayata hazırlayan anne kuşun en büyük desteği elbette baba kuştu.
Ey kuşlar, yuvalarına ve yavrularına düşkün ama bir o kadar özgür ruhlu kuşlar. Kafaları atarsa hiçbir durumda kalmak zorunda olmayan kuşlar. Çok özenilesi, ürkek ama cesur kuşlar…
Bir an, yavrulardan büyük olanı bağırmaya başladı. Cik cik anneeee… Anne kuş, zaten telaşlı bir kuştu. Panik halde hemen yavrusuna doğru koştu. Ne olduğunu anlayamamıştı. Kim ya da ne korkutmuştu?
Birden tüm aile üyeleri ve arkadaşları “sürpriz” diye öttüler. Anne kuş, şaşırdı. Tüm kuşlar keyifle ötüyorlardı. Yeni bir döneme gireceği, bazı gidiş yollarını seçeceği şu günlerde, tüm sevdikleri ona destek olmak için oradaydılar. Anne kuş, çok mutluydu, hangi uçuş yolunu seçerse seçsin, onu gerçekten sevenlerin yanında olacaklarını biliyordu.
Tüm kuşlar, anne kuşa tek tek sarıldı. Artık ne istediğini daha iyi biliyordu. Olur muydu bilmiyordu ama o yine de deneyecekti. Çünkü o, çok şanslı bir anne kuştu…