DUYGUSAL ZEKA

Duygusal zeka, insanın kendi duygularını bilmesi, anlaması, dengeli bir şekilde yönetmesi ve bu duygularını kontrol altında tutabilmesi becerisidir.

Korona günlerinde birçok kişinin yaşadığı olaylardan tutun da hayata karşı beklentilerini ve değerlerini sorguladığını düşünüyorum. Ben de bu insanlardan biriyim. Korona, bizi yeni normal hayata doğru değiştirirken bu değişim bizleri nasıl tetikliyor?

Alanlar

ALANLAR

Önce konfor alanımızda direniyoruz. Sonra direncin ve bahanelerin olduğu korku alanına geçiyoruz. Şikayet ediyoruz. Sıra zincirlerimizi kırmakta. Bunun için değerlerimizi, duygularımızı, hayallerimizi, hayal kırıklıklarımızı bilmek ve tanımak gereklidir. Böylece öğrenme alanına geçeriz. Duygularımızı anlamaya ve yönetmeye başladığımız, yargılardan uzak durduğumuz alan. En sonunda büyüme alanına geliriz. Hep öğrenen tarafta olmak ve yeteneklerimizi ihtiyaçlarımız için kullanmaya başlarız. Duygusal zekamız gelişir. Aslında duygusal zeka, öğrenilebilir.

Duygusal Zeka ve Stres

Herhangi bir sıkıntı yaşadığımızda stres seviyemiz artar. Bu durumda dengemizi sorgulayacağız. Geçmişten rehberlik almak bu noktada önemlidir. Duygusal zeka kendi yaşadığımız duyguları ister sıkıntı ister öfke olsun tanımlayabildiğimiz anda devreye girmektedir. Öfke veya korku yaşadığında bir an durun, derin nefesler alın ve ne hissettiğinizi sorun.

Zeka Kategorileri

  • IQ, yani mantıksal zeka bireyin kapasitesini, yapabileceklerini belirler. Zekanın işlevsellik oranıdır.
  • EQ, yani duygusal zeka, kendini harekete geçirebilme, olumsuzluklara rağmen yoluna devam edebilme, duygularını kontrol edebilme becerisidir.
  • SQ, yani ruhsal zeka, mantıksal ve duygusal zekanın dengeli olma halidir. Yani ruh sağlığını koruyabilme ve iç huzurunu bulma becerisidir.

Gelelim sorguladıklarımıza;

  • Ne yapmayı seviyorum?
  • Güçlü yanlarım neler?
  • Değerlerim neler?
  • Çevremde neler var ve desteklerim kimler?

Yani kendimizi iyi tanımamız gerek. Kendini iyi tanıyan insanlar öz güvenleriyle de fark edilirler. Bunun için; benliğini, yapabileceklerini, sınırlarını, sezgilerini, hedeflerini, tercihlerini bilmen gerekiyor.

Duygularımızı nasıl kontrol edeceğiz, peki? Beden dilimiz bizi ele verir. Buna göre duygularımızı kabullenip onların bizi ittiği anlık tepkilerden uzaklaşmamız gerekir. Duygularımız aslında bilgi içermektedir. Örneğin kızgınlık yaşadığımızda; neden kızdığımız, bunun ne zaman başladığı, neyin tetiklediği ve nasıl çözeceğimizi düşünmemiz gerekir.

Diğer bir konuda, kurban rolü, başka bir deyişle öğrenilmiş çaresizlik. İlişkilerimizde her şeyi üstümüze alıp kişiselleştiriyor muyuz? Yoksa çok yönlü düşünebiliyor muyuz? Olayı sadece o duruma özgü olduğunu fark etmek ve geçici olduğunu bilmek de bir duygusal zeka belirtisidir.

Evet güç bizde. Hepimizin istediklerini yapabilecek gücü var. Haklı mı olmak istiyoruz, mutlu mu olmak? Karar verip niyetimizi belirliyor muyuz? Keşkeleri bir kenara atıp iyi ki oldu diyebiliyor muyuz?

Zihinsel katılıktan kendimizi esnek bakış açısına yönlendirmek, Yargılayan değil, öğrenen olmak, Gereklilik değil isteklerimizi belirlemek, geçmiş duygu yüklerimizi atıp yapıcı deneyimler edinmek. İşte anahtar sözcükler…

Hayatımızda istediğimiz şeye ulaşmak için yol haritası çizmemiz gerekir. Yol haritası çizmek için de kendimize iyi ve güçlü sorular sormak yolumuzu açacaktır.

  • Ne kadar istiyorum?
  • Nasıl yapabilirim?
Gül düşünüp gülistan olalım

Duygusal zeka ile ilgili yazımı Mevlana ile bitirmek istiyorum. Dengede kalın, sevgiyle kalın.

KARDEŞİM, SEN DÜŞÜNCEDEN İBARETSİN

GERİYE KALAN ET VE KEMİKSİN,

GÜL DÜŞÜNÜR, GÜLİSTAN OLURSUN,

DİKEN DÜŞÜNÜR, DİKENLİK OLURSUN.

0 Paylaşımlar

Bir yorum ekleyin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hakkında yorum “DUYGUSAL ZEKA”