Gerçek samimiyet nedir sizce? Daha doğrusu gerçekten samimi olmak ne ifade etmektedir? Karşınızdaki insanın gerçekten, size karşı, samimi olduğunu anlayabiliyor musunuz? Ne yapayım, samimiyet kelimesi bana yetmedi, bir de gerçek olanını sorguluyorum. Kendi kendime gülerek düşüncelerimi yazmaya devam ediyorum, bakalım neler döktürecek kalemim? Bu arada Türk Dil Kurumu Sözlüğünde, samimiyetin anlamının “içtenlik” olduğu yazmaktadır.
Bence Gerçek Samimiyet
Benim için gerçek samimiyet; iyi niyetli olmak, güzel düşünmek, doğal olmaktır. Özellikle doğal olmak kelimesinin altını çiziyorum. Doğal olmak; kendin olmak, kendini saklamamak, neysem oyum işte’yi hissettirebilmektir. Zaten gerçek samimiyet içinde isen, söylenen sözlerde, yapılan davranışlarda farklı anlamlar aramazsın. Hatta aklına bile gelmez.
Yaşadığım bir olayı kısaca anlatıyım. Yıllar önce, aynı şartlarda olduğum kişi ile, üst yetkilimizin istekleri ve davranışları hakkında dertleşiyorduk. Artık öyle bir noktaya geldi ki, en iyisi bir üstümüzdeki yetkili ile konuşalım dedik. Böyle olmayacaktı çünkü. Odasına gittik. (Şimdi anlatırken düşündüm de iyi bari en azından odaya benimle girmiş. Yalnız da girebilirmişim. (Nasrettin Hoca’nın fil hikayesi gibi.) Giriş konuşması bana kaldı. Hatta tüm konuşma bana kaldı. Yanımdaki o kişi hiç konuşmadı. Ağzını hiç açmadı. Mimik vb. hiçbir şey. Ne mi oldu? Bir üst yetkilinin gözünde, ben zor duruma düştüm. Çok gençtim bu olay yaşandığında. Herkes sahteydi, özellikle kapmak istedikleri konum ile ilgili.
En sonunda dayanamadım bu yapmacıklıklara, arkadan iş çevirmelere. Geleceğimi etkiledi mi evet etkiledi. Şu an çok farklı bir kariyerde olabilirdim. Pişman da değilim. Çünkü onlar gibi olamazdım, bu bana mutsuzluk getirirdi. Ve hemen o ortamdan ayrıldım, bir daha da o kişilerle görüşmedim. Farkındaydım sadece yapılanlara ve öyle insanların varlığına üzüldüm. Ama içtenliğimden hiç vazgeçmedim. Yıllar geçti hala…
Ya Olduğun Gibi Görün, Ya da Göründüğün Gibi Ol
Kendi adıma, karşımdaki kişi ne söylüyorsa odur. Düşünceleri de değişebilir, hayat değişkendir, bunu da anlarım. O kadar normal ki bunlar… Söz ettiğim gerçek samimiyet içinde olmamak, bu değil yani. İşin özü doğallık. Anneannemin mutfağında, duvarda Mevlana’nın bir sözü asılıydı. “Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol.” Aslında bu sözün üstüne çok da söylenecek bir şey yok. Neyseniz o olun. Sizi olduğunuz gibi kabul etmeyeceklerse artık o, karşı tarafın sorunudur. Siz kendiniz olun.
2020 yılı, değişik ve tedirgin bir şekilde geçerken, hayatlarımızda da birçok şey değişiyor ve değişecek de. Tüm dünya için yeni bir dönem başladı. Getirilerini önümüzdeki zaman içinde göreceğiz. Hayat, çok sert bir çizgi değildir. Esnektir. Her an, her şey olabilir. Sağlığımızın da, özgürlüğümüzün de kıymetini bugünlerde daha iyi anladık. Öyleyse boşuna üzülecek ve kafa yoracak zamanımız yok. Çünkü, zamanımız çok değerli. Gerçek samimiyet davranışları göstermeyen insanlara mesafe koyalım. Kimseye açıklama yapma gerekliliği duymayalım. Kendimizce olalım. Kişiliğimize maske takmayalım. (Sadece Corona’dan korunmak için yüzümüze maske takalım. 🙂 ) Ve yazımın sonuna gelirken kelimelerimi anlamlı bir şarkı ile bitireyim. Bu maskeli balo ve onun sahte yüzleri… Sevgiyle kalın…
