Engin Arık, çok değerli bilim insanı, Türk parçacık fizikçisisi ve Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü’nün eski profesörüdür. Peki parçacık fiziği nedir diyebilirsiniz. Maddenin temel yapı taşlarını ve aralarındaki etkileşmeleri inceleyen bilim dalına “parçacık fiziği” denir. Özellikle parçacık fiziği, günümüzde en yoğun çalışılan araştırma alanlarından biridir. Engin Arık da bu alanda çalışmalar yapan değerli bir bilim insanıydı. Ayrıca Engin Arık, Toryum madeninin enerji sorununa temiz ve ekonomik bir çözüm olabileceği yolundaki görüşleri ile de tanınmıştır.
Engin Arık’ın Eğitim Hayatı
1948 yılında İstanbul’da doğan fizikçi Engin Arık, İstanbul Üniversitesi Fizik-Matematik Bölümü’nü bitirdi. Daha sonra Pittsburgh Üniversitesi’nde fizik alanında master ve doktora yaptı. İlk olarak 1968-1969 yıllarında İstanbul Üniversitesi’nde öğrenci asistanı olarak mesleğe başladı. Daha sonra 1969-1976 yılları arasında Pittsburgh Üniversitesi Fizik Bölümü’nde araştırma asistanı olarak görev yaptı.
Sonrasında Londra Üniversitesi’nde 1976-1979 yılları arasında araştırma görevlisi olarak çalıştı. Bundan sonra ise, 1979 yılında Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü’ne geçti. Ek olarak Arık, 1983 yılında Boğaziçi Üniversitesi’nden ayrılarak 2 yıl Control Data firmasında uzman olarak çalıştı. Ardından Boğaziçi Üniversitesi’ne dönerek 1988 yılında profesör oldu.
Viyana Üniversitesi’nde 1997-2000 yılları arasında görev aldı. 1985 yılından bu yana Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görev yapıyordu. Aynı bölümde öğretim üyeliği yapan Prof. Dr. Metin Arık ile evliydi. İki çocuk annesiydi.
Son Çalışmaları
(Engin Arık, “Deneysel Yüksek Enerji Fiziği” alanında yaptığı çalışmalarla 1981 yılında doçent, 1988 yılında profesör oldu. Prof. Dr. Engin Arık, İsviçre’nin Cenevre kenti yakınlarında kurulu nükleer araştırma merkezi “European Organization for Nuclear Research (CERN)”deki ‘Atlas Deneyi’nde çalışıyordu.)
Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Engin Arık ile aynı bölümde araştırma görevlisi Özgen Berkol Doğan ve Yüksek Lisans öğrencisi Engin Abat, Doğuş Üniversitesi Fen Bilimleri Bölümü Başkanı Prof. Dr. Şenel Fatma Boydağ, aynı bölümde öğretim üyesi Doç. Dr. İskender Hikmet ve araştırma görevlisi Mustafa Fidan, Süleyman Demirel Üniversitesi’nde 30 Kasım 2007’de düzenlenecek “Türk Hızlandırıcı Merkezi Teknik Tasarım ve Test Laboratuvarı Kuruluşu” başlıklı Devlet Planlama Teşkilatı projesinin 4’üncü çalıştayına katılacaktı.
Bunun için Atlas jet Havayolları’nın İstanbul-Isparta seferini yapan ve içinde 50 yolcu ile 7 mürettebatın bulunduğu uçağa bindiler. Bu uçak, Isparta’nın Keçiborlu ilçesine bağlı Çukurca bölgesi yakınlarında düştü. Uçak kazasından kurtulan olmadı. Bu üzücü olay, günümüzde hala kafada birçok soru uyandırmaya devam etmektedir.
Engin Arık ve Toryum
Prof. Dr. Engin Arık, 21. yüzyılın madeni olarak gösterilen toryum ile ilgili önemli araştırmalar yapıyordu. Arık’a göre, sadece Isparta’daki toryum rezervi Türkiye’nin yüz yıllık enerjisi ihtiyacını karşılayabilecek kapasiteye sahiptir.
“Toryum, saflaştırıldığında alüminyum, çelik görünümünde bir element. Toprakta toryum oksit halinde bulunuyor. Dünya rezervlerinin yarıdan fazlası Türkiye’de, Batı Anadolu’da bulunuyor; Eskişehir, Sivrihisar, Beypazarı ve Kızılcaören yörelerinde…”
Bildiğim kadarıyla, toryum’un 21. yüzyılın en stratejik maddesi olması büyük bir olasılık. Eğer 2005 yılına kadar yapılması planlanan yeni tip nükleer enerji santralleri gerçekleşirse, toryum bir numaralı element olacak. Çünkü yeni tip reaktörlerde yakıt olarak kullanılacak. Eğer biz toryum ile elektrik enerjisi üretebilmek olanağına kavuşursak, bu trilyonlarca varil petrole eş değerde bir enerji kaynağı olacak.
Engin Arık
Toryum nedir derseniz, 1828’de Berzelius tarafından keşfedilen ve radyoaktifliği, 1898’de Marie Curie tarafından ortaya konan bir elementtir. Bu element, torit, torianit ve monazit gibi cevherlerin içinde bulunan ve uranyumdan üç kat daha fazla rastlanan metaldir. Doğal toryum, tümü radyoaktif olan izotopların bir karışımından oluşur. Toryum-232, bir kuluçka reaktörle, gelecekte elekronükleer sanayii için önemli bir enerji kaynağı oluşturabilecektir.
Engin Arık, her şeyden önce bir kadın ve bir annedir. En önemlisi Fizik biliminde ülkemizde akla gelen ilk isimlerdendir. Öte yandan yeni nesil için güçlü bir ilham kaynağıdır. Sonuç olarak, kendisini örnek alan ve ülkesine katkı sağlayacak nice kadın fizikçiler yetişmesi dileğimizdir.