Covid 19 pandemisi (salgını), tüm dünyayı etkisi altına aldı. En fazla etkileşimin olduğu eğitim kurumlarında öğrenime mecburen ara verildi. Dünyada çok fazla sayıda öğrenci bu durumdan etkilendi. Covid 19 pandemisi; bize geleceğin her zaman planladığımız gibi gerçekleşmeyeceğini gösterdi. İşte, her an ne olacağını bilemeyeceğimiz bu dünyada, hem öğrenciler hem biz yetişkinler öğrenmeyi öğrenmemiz gerekmektedir. Peki nasıl olacak Covid 19 pandemisi ve öğrenmeyi öğrenme?
Öğrenmeyi Öğrenme
Eğitim her zaman, her yerde ve herkes içindir. Öğrencilerime de söz ettiğim önemli bir konudur “Öğrenmeyi Öğrenme” ve kendimizi tanımakla başlar; nasıl ders çalışılacağını, kendi yeteneklerini bilerek, öğrenme yöntemini bulmakla başlar. Bunları bilen kişi, bilgiye nasıl ulaşacağını, bunları nasıl analiz edip değerlendireceğini de keşfeder. En sonunda da başarıya ulaşır.
Öğrenmenin ilk şartı, öğrenmeyi istemektir. Bir şeyi gerçekten yapmak isterseniz başarırsınız. Kendimden örnek vereyim, eğer bana anlatılan bir bilgi işime yaramayacağını fark ettiysem, kesinlikle öğrenemiyorum aslında istemiyorum. Tam tersi olursa, çok çabuk kavrayıp uyguluyorum. İstemek çok önemli. Aynı zamanda sadece bilgiyi öğrenmek değil, uygulayabilmek de gerekiyor. Hayatında o bilgiyi nerede kullanacağını, onunla ne yapacağını kavraman, sana artı getiriyor.
Öğrenmeyi Öğrenme ve Uzaktan Eğitim
Milli Eğitim Bakanlığının Hayat Boyu Öğrenme modülünden edindiğim bilgiye göre; Hayat boyu öğrenme, okullar ile sınırlı kalmayan; evde, işte, hayatın her alanında gerçekleşebilen; öğrenmenin yaş, sosyal, ekonomik statü ve eğitim seviyesine bakılmaksızın, herhangi bir engel olmadan sürdürülebileceğini gösteren temel kavramlardan biridir. Hayat boyu öğrenme kavramı çağın ihtiyaçları doğrultusunda, hızla gelişen ve değişen sosyal ve kültürel hayattaki değişmelere ayak uydurabilmek amacıyla ortaya çıkmış, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde eğitim seviyesi ve istihdam koşulları açısından önemli bir gösterge haline gelmiştir. Yani bu bilgiden anladığımız öğrenme, okullarımızın hepsini bitirince bitmiyor ve ömür boyu devam ediyor. Şimdi hayat boyu öğrenmeyi de hatırlayarak gözlemliyorum ki, evlerinizde uzaktan eğitim sürecinde kullanmanız gereken teknolojiler ile ilgili ayrıntıları öğrenerek, yani yaşamınızda var olan bir problemi çözerek, uyum sağladınız. Covid 19 pandemisinin yayılımını hafifletmek için ülkeler öyle hızla kararlar aldı ki daha uzaktan eğitimin ne olduğunu bilmez iken milyonlarca kişi kendini bu sistemin içinde buldu. Olumlu yönünden bakarsak öğrenciler, kendi öğrenimlerini planlamayı, gün içinde ödevlerini yapmayı, evde olan anne ve/veya babalarıyla etkinlikler hazırlayıp uygulamayı, ev işlerine beraber katılmayı derken öğrenmeyi öğrenme kavramının içinde kendilerini buldular. Peki fırsat eşitliği? İşte bu görev, teknolojik imkanlara erişimin herkes tarafından sağlanabilmesi, ilgili kurum ve kuruluşlara düşüyor.
Peki Biz Neler Yapabiliriz?
İnsanları yaşadığı zor dönemler sınar, bunu nasıl atlatacağımız tamamen bize bağlıdır. Tamamen kendimizi bırakmak mı yoksa bize gereksinimi olan sevdiklerimiz için bir şeylere tutunmak mı? Açıkcası ben hep ikincisini seçtim. Kendimi yeni bir uğraş, yeni bir iş, yeni bir etkinlik gibi öğreneceğim ve öğrenirken keyif alacağım konulara açtım. Kendi imkanlarımla öğrendiğim her yeni, beni motive etti. Dolayısıyla çevremi. Lisede en son oynayıp bıraktığım halk oyununa yıllar sonra tekrar kavuşup hatta öğreticisi bile olduğum, birçok hizmet içi eğitime koşuşturup edindiğim tecrübeler, öğrenmek için yaptığım sonsuz araştırmalar… Ya bu Covid 19 pandemisi? Yine izin vermedim ve işte karşınızdayım. Blog yazarı olmak için uzaktan eğitimle birçok çalışmaya katılıyorum ( Laf aramızda logo yapmaya bile çalıştım. ) Daha da öğreneceğim çok şey var. Ben öğrenmeyi seviyorum ne diyim? Ya siz? Hayatınıza renk katacağınız nice öğrenmeler dilerim. Sevgiyle kalın…